Corona Virüsün Çek İbraz Sürelerine Etkisi

CORONA VİRÜSÜN ÇEK İBRAZ SÜRELERİNE ETKİSİ
Çekin ibrazı, bir kambiyo senedi ve takiben kıymetli evrak olan çekin, hamil tarafından ödenmek üzere muhatap bankaya sunulması eylemidir/hukuki işlem benzeridir. Hakkın senetsiz ileri sürülmesi mümkün olmadığı için alacaklı konumdaki hamil tarafından senedin ödemeyi yapacak kişiye, yani muhataba ödeme yapılması talebiyle sunulması şarttır. İbraz, ödeme talebinin bir ön şartı olup, ibrazsız ödeme talebi ve ibrazsız ödeme, kural olarak, mümkün değildir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu sisteminde bir ödeme aracı olarak öngörülen çekte teknik anlamıyla vade bulunmadığı için çekin düzenlenmesinden ve hamile/lehdara verilmesinden itibaren ibraz süreci başlamış olacak ve senedi elinde bulunduran kişi, ödeme talebi ile senedi muhatap bankaya sunacaktır. Hesapta karşılık varsa, bu durum senet bedelinin ödenerek sürecin tamamlanmasına; şayet kısmen veya tamamen hesapta karşılık yoksa da bu sefer karşılıksız çek ve başvuru/müracaat hakkı sürecinin başlamasına sebebiyet verecektir.
ÇEKTE İBRAZ SÜRELERİ
Çekte ibraz süreler 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 796. Maddesinde düzenlenmiştir. Kanun maddesine göre bir çek, düzenlendiği yerde ödenecekse 10 günde muhatap bankaya ibraz edilmelidir. Çekin keşide yeri ile ödeme yeri farklı yerlerde ise, ibraz süresi bir aydır. Çekin keşide yeri ile ödeme yeri farklı kıtalardaki ülkelerde olması halinde, ibraz süresi, üç ay olarak öngörülmüştür.
SALGIN VE YASAL ÖNLEMLER SONRASINDAKİ DURUM
Hamil/alacaklı bakımından COVID-19 salgınının ve oluşan hastalığın en önemli olumsuz etkisi; 65 yaşından büyük olunmasından veya kronik hastalık bulunmasından kaynaklı olarak sokağa çıkılamaması yahut yaşanan hastalıktan ötürü hastanede olunması veya kamu görevlilerinin çağrısı karşısında fiilen evde kalmadan ötürü gündeme gelmektedir. Bu açıdan yaklaşıldığında, hukuki veya fiili engeller karşısında çek ibrazı için bankaya gidemeyecek konumda olan çek hamilini, hem TTK hem de salgın döneminde çıkarılan özel yasal düzenleme korumaktadır.
“Mücbir sebepler” kenar başlığını taşıyan TTK m. 811’in ilk fıkrası uyarınca “Kanunen belirli olan süreler içinde çekin ibrazı veya protesto edilmesi veya buna denk bir belirlemenin yapılması, bir devletin mevzuatı veya herhangi bir mücbir sebep gibi aşılması imkânsız bir engel nedeniyle gerçekleştirilememişse, bu işlemler için belirli olan süreler uzar”.
Öte yandan 25.03.2020 tarih ve 7226 sayılı “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ile özel olarak süreler ile ilgili bir belirleme yapılmıştır . Anılan 7226 sayılı Kanun geçici m. 1 hükmü uyarınca “(1) Covid-19 salgın hastalığının ülkemizde görülmüş olması sebebiyle yargı alanındaki hak kayıplarının önlenmesi amacıyla; a) Dava açma, icra takibi başlatma, başvuru, şikâyet, itiraz, ihtar, bildirim, ibraz ve zamanaşımı süreleri, hak düşürücü süreler ve zorunlu idari başvuru süreleri de dâhil olmak üzere bir hakkın doğumu, kullanımı veya sona ermesine ilişkin tüm süreler 13/3/2020 (bu tarih dâhil) tarihinden itibaren 30/4/2020 (bu tarih dâhil) tarihine kadar durur. Bu süreler, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden itibaren işlemeye başlar. Durma süresinin başladığı tarih itibarıyla, bitimine on beş gün ve daha az kalmış olan süreler, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden başlamak üzere on beş gün uzamış sayılır. Salgının devam etmesi halinde Cumhurbaşkanı durma süresini altı ayı geçmemek üzere bir kez uzatabilir ve bu döneme ilişkin kapsamı daraltabilir.”
Bu düzenlemenin kapsamına göre çekin ibrazı süreleri, 30.04.2020 tarihine kadar duracak ve anılan tarihten itibaren özel düzenlemedeki kurallar kapsamında yeniden işlemeye başlayacak .İşte çek hamilinin buradaki süreler içinde çeki ibraz ederek ödeme talebinde bulunması, süresi içinde ibraz sayılacak ve hamil, -çekin üzerinde yazılı olan düzenleme tarihinden çok sonraki ibraza rağmen- hak kaybına uğramaktan kurtulacaktır.
ÇEK İBRAZINA İLİŞKİN SÜRE HERKES BAKIMINDAN DURMUŞTUR
İbraza ilişkin süre tamamen durduğu için sokağa çıkma yasağı kapsamında olmayan hamil bakımından da anılan yasa hükmü geçerlidir. Bu da şunu ifade etmektedir ki sokağa çıkması yasak olmayan, bankaya çek ibrazı için başvuruda bulunma imkanı olan hamil de bu süre içerisinde çek ibrazı işlemini gerçekleştiremeyecektir. Çünkü bu süreç içerisindeki çekler bakımından “çekin vadesi gelmemiş” gibi işlem görülmektedir. Neticeten Çek Kanunu geçici 3. maddesinin 5. fıkrasına göre “31/12/2020 tarihine kadar, üzerinde yazılı düzenleme tarihinden önce çekin ödenmek için muhatap bankaya ibrazı geçersizdir.” Hükmü gereğince çekin vadesi gelmemiş kabul edilmektedir ve alacaklı/hamil çeki ibraz edemeyecektir.

Sürelere ilişkin olarak yapılan bu düzenleme alacaklıyı korumanın yanı sıra borçluyu da koruyacaktır. Hukuken çekin vadesi gelmemiş olduğu ve ibraz süresinin işlemediği kabul edildiğinden işlemeyen bu süre bakımından çeki düzenleyen borçlunun da herhangi bir ödeme sorumluluğu söz konusu değildir.