Bakırköy Arabulucu ve Bakırköy Avukat Elif Burcu Özer ait web sitesisine hoşgeldiniz.

Bakırköy Arabuluculuk

Bakırköy’de arabuluculuk, bir özel hukuk uyuşmazlığında, tarafların özgür iradeleriyle seçilen tarafsız ve uzman bir Bakırköy arabulucunun gözetiminde, kanunen zorunlu hallerde dava açılmadan önce, ihtiyari hallerde ise dava açılmadan önce veya dava açıldıktan sonra başvurulan bir uyuşmazlık çözüm kurumudur.

Bakırköy arabulucu, tarafları bir araya getirerek, tarafların aralarındaki asıl uyuşmazlığı ve menfaatlerini tespit ederek bu konularda tartışmalarını ve çözüm bulmalarını sağlamaya çalışan tarafsız üçün kişidir.

Bakırköy arabuluculuk, uyuşmazlığın mahkeme dışı, hızlı ve kesin bir şekilde çözülmesini amaçlayan en etkin ve hızlı, çözüm odaklı usul hukuku kurumlarından biridir.

ZORUNLU ARABULUCULUK/ İHTİYARİ ARABULUCULUK

01.01.2018 tarihinden itibaren iş hukukunda işçi ve işveren arasındaki işçilik alacakları uyuşmazlıkları ile işe iade, iş kazasından kaynaklanan tazminat talepli dava süreçlerinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda dava açılmadan önce Bakırköy arabuluculuk sürecine başvurulmuş olmasını dava şartı haline getirmiştir.

01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanunla 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa eklenen 5/A maddesi, ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkındaki uyuşmazlıklarda, dava açılmadan önce Bakırköy arabulucuya başvurulmuş olmasını dava şartı haline getirmiştir. Ticari nitelikteki menfi tespit davaları da bu kapsamdadır.

İşte gerek iş hukuku gerekse ticari uyuşmazlıkların çözümü için dava açmadan önce Bakırköy arabulucuya başvurmanın zorunlu hale getirildiği (dava şartı olarak sayıldığı) hallerde zorunlu arabuluculuk kurumunun varlığından bahsedilir.

İhtiyari arabuluculuk ise tarafların zorunlu arabuluculuk kapsamı dışında kalan bir uyuşmazlığın çözümü hakkında, bu uyuşmazlığın çözümü için dava açmadan önce Bakırköy arabulucuya başvuru yolunu tercih etmesidir. Taraflar üzerinde tasarruf edebilecekleri her türlü özel hukuk uyuşmazlığıyla (kamu düzenini ilgilendirmeyen ve cebri icraya elverişli uyuşmazlıklar) ilgili olarak ihtiyari arabuluculuk yoluna başvurabilir.

İŞ HUKUKUNA DAYALI UYUŞMAZLIKLARDA ZORUNLU ARABULUCULUK

1-İş ilişkisine dayalı alacak ve tazminat talepleri yönünden arabuluculuk süreci zorunlu olup dava şartı haline getirilmiştir:

11.10.2017 tarihinde TBMM Genel Kurulu’nda; iş mahkemelerinin kuruluş, görev ve yargılama usulü hakkındaki değişikliğe ilişkin Kanun Tasarısı’nın ilk bölümü Meclis Genel Kurulu’nda kabul edilmiştir. İşbu tasarıda kabul edilen maddelere göre işçinin tazminat ve ücret, işverenin de alacak ve tazminat davaları açmadan önce Bakırköy  arabulucuya başvurması zorunlu hale getirilmiştir.

01.01.2018 tarihi itibariyle yürürlüğe giren yasa gereği zorunlu Bakırköy arabuluculuk süreci dava şartı haline geldiği için iş ilişkisine dayalı alacak talepleri ( fazla mesai, hafta tatili, yıllık izin ücreti gibi alacak talepleri) ile bu ilişkiye dayalı tazminatlara ilişkin talepler yönünden işçi ile işveren arasında çıkan uyuşmazlıklar dava açılmadan önce zorunlu arabuluculuk kurumu yoluyla çözülecektir.

Bakırköy arabuluculuğa başvuru hususu dava şartı sayılacağından; dava, mahkeme öncesi arabuluculuğa başvurulmadan açılmışsa dava şartı noksanlığından usulden reddedilecektir. Mahkeme dava şartlarını incelerken arabuluculuğa başvurulmadığını tespit ederse, söz konusu noksanlığın giderilmesi için taraflara süre vermeksizin davayı reddeder.

Taraflar arabuluculuğa başvurmak suretiyle uyuşmazlık hakkında anlaşamazlarsa dava yoluna başvurabileceklerdir.

2- İşe İade Davaları yönünden arabuluculuk süreci zorunlu olup dava şartı haline getirilmiştir:

İşçi, iş akdi feshedildikten sonra işe iade davası açmadan önce uyuşmazlığın Bakırköy arabuluculuk yoluyla çözülmesi için arabulucuya başvurmak zorundadır. İş sözleşmesi feshedilen işçi, fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde işe iade talebiyle, İş Mahkemeleri Kanunu hükümleri uyarınca arabulucuya başvurmak zorundadır. Arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamaması hâlinde, son tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren, iki hafta içinde iş mahkemesinde dava açılabilir.

Taraflar, Bakırköy arabulucu huzurunda anlaşamazlar ise, son tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren iki hafta içinde iş mahkemesinde dava açılabilecektir. Taraflar arabulucu huzurunda işçinin işe başlatılması konusunda anlaşırlar ise, işe başlatma tarihi ile işe başlatmamanın sonuçları da belirlenir. İşe başlatma tarihi belirlenmemiş ise anlaşma tarihinden itibaren bir ay içinde başvuru şartı aranmaksızın işveren işçiyi işe başlatır. İşe başlatmamanın sonuçları belirlenmemiş ve işçi işe başlatılmamış ise; işçi, İş Kanunu’nda öngörülen tazminatların ödenmesini mahkemeden talep edebilecektir. Bu durumda tazminat, işçinin altı aylık ücreti tutarından az olamaz.

3- İş Kazası ve meslek hastalığından kaynaklanan tazminat talepleri bakımından Bakırköy arabuluculuğa başvuru şartı aranmamaktadır.

İş kazası veya meslek hastalığından kaynaklanan maddi, manevi tazminat davaları ve bunlarla ilgili rücû davalarında, arabuluculuğa başvurmak gibi bir şart aranmayacaktır. Bu durumda talepte bulunan taraf ihtiyari olarak arabulucuya başvurabileceği gibi doğrudan doğruya iş mahkemelerinde dava açabilecektir.

TİCARİ UYUŞMAZLIKLARDA ZORUNLU ARABULUCULUK

01.01.2019 tarihi itibariyle ticari uyuşmazlıklar bakımından da; dava şartı olarak arabuluculuk kurumu zorunlu hale getirilmiştir. Bu düzenlemeye ilişkin kanun maddesi Türk Ticaret Kanun’un 5. maddesine eklenmiş olup şu şekildedir;

Türk Ticaret Kanunu’nun 4’üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.

Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.”

Bu düzenlemeye göre; arabulucuya başvurmadan dava açılması durumunda dava usulden reddedilecektir. Arabuluculuk süreci kural olarak altı hafta olup bu süre zorunlu hallerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.

Ancak bilinmesi gerekir ki zorunlu arabuluculuk düzenlemesi yalnızca ticari davalara yöneliktir. Uyuşmazlığın konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talebine ilişkin ticari dava olmalıdır. Ayrıca, uyuşmazlık konusu için özel kanunlarda tahkim veya başka bir alternatif uyuşmazlık çözüm yoluna başvurma zorunluluğu olmamalı veya tahkim sözleşmesinin bulunmadığı bir durum olmalıdır. Yine mutlak ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri dava şartı arabuluculuk kapsamına girmeyecektir (Doğrudan doğruya iflas hali, konkordato mühleti verilmesi, icra takibi, ihtiyati haciz, ihtiyati tedbir talepleri gibi).

Buna göre zorunlu arabuluculuğun dava şartı olarak kabul edildiği mutlak ve nispi ticari davalar; ticari iş niteliğindeki İtirazın İptali Davası ve İtirazın Kaldırılması davası, menfi tespit davaları, trafik sigortası hariç olmak üzere diğer sorumluluk sigortalarında zarar görenlerin açacağı sigorta davaları olarak sayılabilir.

ARABULUCULUK BAŞVURUSU NASIL YAPILIR?

Arabuluculuk sürecine başvuru, arabuluculuk sürecinde arabuluculuk başvurusu doğrudan arabulucuya başvuru şeklinde olabileceği gibi karşı tarafın yerleşim yeri veya davaya konu iş yerinin bulunduğu yer arabuluculuk bürosuna, arabuluculuk bürosu kurulmayan yerlerde ise adli yargı ilk derece mahkemesi adalet komisyonunun görevlendireceği sulh hukuk mahkemesi yazı işleri müdürlüğüne de yapılacaktır.

Başvurunun yapılmasından tamamlanmasına kadar geçen süre içinde hak düşürücü süreler işlemez ve zamanaşımı süreleri durur. Arabulucu görevlendirildiği tarihten itibaren iş hukukuna dayalı uyuşmazlıklar yönünden 3 hafta içinde kendisine yapılan başvuruyu sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hallerde arabulucu tarafından en fazla 1 hafta süreyle uzatılabilir. Ticari uyuşmazlıklara yönelik yapılan başvurular yönünden ise arabulucu görevlendirildiği tarihten itibaren 6 hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla 2 hafta uzatılabilir.

Arabuluculuk başvurusunda ücret aksi taraflarca kararlaştırılmadığı sürece taraflarca Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesinin 2. Kısmına uygun şekilde eşit olarak karşılanır.

Zorunlu arabuluculuk süreçlerinde ve arabulucu portal üzerinden görevlendirmenin yapıldığı hallerde tarafların arabulucu huzurunda anlaşamaması halinde ise, arabuluculuk hizmetlerinin ilk iki saati Hazine’den, iki saati aşan kısım ise aksi kararlaştırılmadıkça taraflar arasında eşit olarak, Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi’nin 1. kısmına göre karşılanır. Geçerli bir nedeni olmaksızın arabuluculuk görüşmelerine katılmayan taraf son tutanakta belirtilir ve lehine karar verilmiş olsa dahi tüm yargılama giderinin tamamını öder. Her iki tarafın da ilk toplantıya katılmaması sebebiyle sona eren arabuluculuk faaliyeti üzerine açılacak davalarda tarafların yaptıkları yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır. Yani, her iki taraf yaptığı masrafları ve harçları kendisi öder.

İHTİYARİ ARABULUCULUK

İş ve ticari davalarda zorunlu arabuluculuk uygulaması dışında herhangi bir özel hukuk uyuşmazlığının tarafları da zorunlu olmadığı halde arabulucuya başvurabilir. Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri tüm özel hukuk uyuşmazlıkları ve davaları ihtiyari arabuluculuk uygulaması ile çözüme kavuşturulabilir.

Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri ve ihtiyari arabuluculuğa elverişli bazı dava ve işler için; Miras taksimi, izale-i şüyuu (ortaklığın giderilmesi), hizmet tespiti davası, kural olarak ticaret hukuku ve sigorta hukukuna ilişkin her türlü iş ve dava, maddi ve manevi tazminat davası, mirasta mal paylaşımı, miras hukukundan kaynaklanan tenkis davası, muris muvazaası davaları, boşanmada mal paylaşımı, boşanma davasınından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talepleri, katkı veya katılma alacağına dair talep ve davalar, iş kazası nedeniyle maluliyet veya ölümden kaynaklanan tazminat, destekten yoksun kalma tazminatı vb. gibi her türlü tazminat talepleri, gayrimenkul hukukundan kaynaklanan davalar, ecrimisil davaları gibi özel hukuk uyuşmazlıkları örnek verilebilir.

Bunun yanında kamu düzenini ilgilendiren davalarda, ceza davalarında idari yargıda tam yargı ve iptal davalarında, velayete ilişkin taleplerde, çekişmesiz yargının alanına nüfus kaydının değiştirilmesi gibi talepler yönünden arabuluculuğa gidilemez.

ARABULUCULUK YOLU İLE ANLAŞMANIN AVANTAJLARI

Mahkemelerin iş yükünün fazla olması ve yargılama sürecinin uzun bir zaman dilimine yayılması nedeniyle dava yolu ile başvurulan taleplerin neticelenmesi uzun sürerken arabuluculuk yolu ile en fazla 4 hafta içerisinde (ticari davalarda 8 hafta içerisinde) neticeye varılır.

Sonuç, tarafların kontrolündedir. Tarafların menfaatinin korunması esastır.

Güvenirlik ve gizlilik esası vardır. Psikolojik ve sosyolojik riski azdır.

Tarafların anlaştıkları yöntem ve çözüm tarzı esastır, esnektir. Anlaşmayla çözülürse her iki taraf da kazanır, tarafların sosyal ve ekonomik ilişkileri devam eder. Bu nedenle öncelikle değerlendirilmesi ve faydalanılması gereken bir kurumdur.