Ad Soyad değiştirme, Yaş Tashihi Davaları

NÜFUS DAVALARI: YAŞ, AD VE SOYAD DEĞİŞİKLİKLERİ
YAŞ TASHİHİ DAVASI
Yaşa bağlı işlemlerde avantaj ya da dezavantaj olarak kullanılması amacıyla ailelerin çocukların yaşını olduğundan küçük ya da büyük olarak beyan etmesi ile kişilerin nufus kayıtlarının hatalı bir şekilde tutulmasına ülkemizde oldukça sık rastlanılmaktadır.
Nüfus kayıtlarının bu şekilde yanlış tutulması (askerlik, emeklilik, ceza sorumluluğu gibi alanlar başta olmak üzere) ileriki dönemde çeşitli sorunlarla karşılaşma riskini beraberinde getirmektedir. Bu sorunların başında da kişilerin yapmış olduğu hukuki işlemler bulunmaktadır.
Kişisel durum kütüklerinde, yanlış kayıtlar ya da kişisel durumun değişmesi yüzünden değişiklik ve düzeltme yapılabilmesi için mahkeme kararı gerekir. Mahkemece karar verilmedikçe bu kütüklerde herhangi bir değişiklik ve düzeltme yapmaya nüfus idaresi yetkili değildir. Kişilerin yaşadığı ya da yaşaması muhtemelen olumsuzlukların önüne geçilmesi amacıyla hukukumuzda yaş tashihi davası müessesi bulunmaktadır.
Yaş düzeltme davası, nüfus kayıtlarında mevcut olan hataların giderilmesi amacıyla bir defaya mahsus olarak, yerleşim yeri veya nüfusa kayıtlı olunan yer Asliye Hukuk Mahkemesinde, yerleşim yeri veya nüfusa kayıtlı olunan yer Nüfus Müdürlüğü’ne karşı, hatalı tutulan nüfus kaydının düzeltilmesi talepli olarak açılır. Bu talep yaşın küçültülmesi yahut büyütülmesi yönünde olabilir.
Kişinin doğumdan kütüğe kaydedilmiş olması halinde bu davalar her zaman açabilir ve herhangi bir zamanaşımı süresi mevcut bulunmamaktadır. Ayrıca bu davaların yalnızca bir defa açılabileceği öngörülmüştür. Bunun sebebi açılan dava sonucunda kişinin gerçek yaşının tespit edilmiş olmasıdır.
Yaşın büyütülmesi ve küçültülmesi için birtakım şartların varlığı aranır;
Yaşin küçültülmesinin talep edilmesi halinde, istenen yaşın nüfusa tescil tarihinden daha küçük yaşta küçültülmesi mümkün değildir. Zira kimse doğmadan nüfusa yazılmayacağına göre nüfusa tescil tarihinde doğmuş sayılır, bir kimsenin doğmadan önce nüfus kütüğüne kaydı söz konusu olamaz.

Aranan maddi şartlar;
İsim değişikliğine ilişkin davalarda kural olarak davacının haklı bir neden ileri sürmesi gerekmekle beraber kanun koyucu yaş düzeltme davalarında davanın açılabilmesi bakımından herhangi bir neden aramamaktadır. Ancak Mahkemece yaş değişikliğine karar verilebilmesi için yine de sıkı şartlar öngörülmüş bulunmaktadır. Bu şartlar arasında:
Kişi hastanede veya doğum evinde doğmuş olmamalı. (İlgili kurum kayıtları kesindir)
Kişinin dış görünüşü nüfusta kayıtlı yaşa uygun olmamalıdır.
Kişinin dış görünüşü, beyan ettiği yaşa uygun olmalıdır.
Kişi yaşını büyütmek istiyorsa, beyan edilen yaşta bir kardeş mevcut bulunmamalıdır.
Yaşını küçültmek için, nüfusa yazımdan önceki tarihte doğduğunu iddia etmemelidir.
Kişi daha önce yaş düzeltme yapmış olmamalıdır.
Şartlar bahsedilen şekilde olup bu şartların tamamının gerçekleşmesi gerekmektedir. Yargılama sürecinde davacı ile annesi arasındaki yaş farkının da mahkeme tarafından dikkate alınacağı söylenebilecektir.

İSİM VE SOYİSİM DEĞİŞİKLİĞİ DAVALARI
İsim değiştirme veya soyadı değişikliği, kişinin şahsına sıkı surette bağlı olan hukuki niteliği itibariyle bir şahıs varlığı hakkını kullanmasıdır.
Kişiler, toplum içinde ad ve soyadı ile bilindiğinden isim ve soyadı değiştirme belli bir hukuki prosedüre bağlıdır. Medeni Kanun uyarınca kişi isim ve/veya soyismini değiştirilebilmekte hatta ismine yeni bir isim ekletebilmekte veya birden fazla ismi var ise birini çıkartabilmektedir.
İsim ve/veya soyisim değişikliği yapılabilmesi için haklı bir sebebin varlığı ve mahkemeye başvuru yapılması gerekmektedir.
Medeni Kanun’un 27. maddesi gereği, isim ve soyadı değiştirme davası ancak haklı sebeplere dayanılarak açılabilir. Hemen belirtelim ki kanundaki haklı sebep kavramı, oldukça geniş bir çerçevede değerlendirilir. Haklı sebep, kişinin şahsi subjektif sebeplerini de kapsar. Bu nedenle bir ad veya soyadı için kişinin ruhsal aidiyet hissetmemesi dahi değiştirme için bir gerekçe olarak kabul edilir.

Ad/soyad değişikliği için haklı sebep sayılabilecek olan haller;
1- İsim ve/veya soyismin milli kültüre veya örf ve adetlere uygun olmaması,
2- İsim ve/veya soyismin kişinin itibarını zedeleyebilecek şekilde komik ve alay konusu yapılabilir veya çirkin anlama sahip olması, travmatik bir olayın hatırlatıcısı olması,
3- İsim ve/veya soyismin özel hayatta ve/veya mesleki hayatta yanlış anlamalar doğurabilir olması,
4- Kişinin özel hayatında veya iş hayatında başkaca bir isimle tanınıyor olması ve kimlikte yazan ismin sadece resmi işlemlerde mecburiyetten kullanılıyor olması,
5- Mesleki ve sanatsal gerekçeler, sayılabilir.
Medeni Kanun Madde 27 uyarınca, isim ve/veya soy isim değişikliği kişinin diğer şahsi hallerinde değişiklik meydana getirmez. Yani, davacı tarafından açılan isim değiştirme davası sırasında kişinin diğer bilgileri (medeni hali, doğum yeri, nüfusa kayıtlı olduğu yer vs.) değiştirilemez.
İsim ve soyisim değişikliği davası için yetkili mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi’dir. Davacı, davayı ikametgahının bulunduğu yer Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açabilir. İsim ve soyadı değiştirme davasına Nüfus Müdürlüğü tarafından görevlendirilmiş bir memur davalı olarak katılır.

İsim ve/veya soy isim değiştirme davası kabul edildiğinde mahkeme değişikliği yerel veya ulusal bir gazetede ilan ettirir ve nüfus kayıtlarında gerekli değişikliğin yapılması için mahkeme kararını nüfus müdürlüğüne bildirir.
İsim ve Soyadı “Düzeltme Davası” ile İsim ve Soyadı “Değiştirme Davası” birbirinden farklıdır. İsim ve soyadı değiştirme davası ile davacı, ad veya soyadını tümüyle değiştirmekte veya mevcut ismine yeni bir isim eklemektedir.
İsim ve soyadı düzeltme davası ile davacı, isminde mevcut olan bir hatayı ortadan kaldırarak ismi düzeltmektedir. İsimve soyisimdeki harf hatalarının düzeltilmesi buna örnektir. Her iki davanın da hukuki niteliği aynıdır.
İsim ve Soyadı Değiştirme Davasının Hukuki Sonucu
Türk Medeni Kanunu md. 27 gereği, ad ve soyadı değişikliği kişinin diğer şahsi hallerinde değişiklik meydana getirmez. Yani, davacı tarafından açılan isim değiştirme davası sırasında kişinin diğer bilgileri (medeni hali, doğum yeri, nüfusa kayıtlı olduğu yer gibi) değiştirilemez.
Erkek eş soyadını değiştirdiğinde evlilik dönemi içinde kadının soyadı da değişir. Ayrıca, yaşı 18’den küçük çocukların veya evlatlığın soyadı da başkaca bir işleme gerek olmadan kendiliğinden değişir.

Ad ve soyadı değiştirme davası kabul edildiğinde mahkeme değişikliği yerel veya ulusal bir gazetede ilan ettirir ve nüfus kayıtlarında gerekli değişikliğin yapılması için mahkeme kararını nüfus müdürlüğüne bildirir.
İsim ve Soyadı Değiştirme Kararına İtiraz Edilmesi
Türk Medeni Kanunu md. 27’ye göre, ad ve soyadı değişikliği nedeniyle herhangi bir şekilde zarar görenler, değişiklikten haberdar olunmasından itibaren 1 yıl içerisinde isim ve soyadı değişikliği kararının kaldırılması için dava açabilir. Ancak, belirtmek gerekir ki burdaki zarar gerçekçi, objektif ve ispatlanabilir bir zarar olmalıdır. Örneğin, ünlü kişilerden birinin akrabası ad ve soyadını aynen ünlü kişi gibi değiştirirse bu değişikliğin bir zarar doğurma ihtimali olabilir.