İZALE-İ ŞUYU (ORTAKLIĞIN GİDERİLMESİ)

İZALE-İ ŞUYU (ORTAKLIĞIN GİDERİLMESİ)

DAVASI

İzale-i şuyu davası diğer adıyla ortaklığın giderilmesi davası, taşınır veya taşınmaz üzerinde elbirliği veya paylı mülkiyet sahibi kişilerin paylarının paylaşımı konusunda uzlaşamadığı noktada mahkemeden ortaklığa son verilmesini talep ettiği, basit yargılama usulü ile Sulh Hukuk Mahkemesinde yargılamasının yapıldığı bir dava çeşididir. Ortaklığın giderilme davası en çok miras hukukunda, evli çiflerin ortak mallarının paylaşımında karşımıza çıkar.

Davayı açmaya yetkili olan kişiler sadece paydaşlardır. Davayı tek bir paydaş açabileceği gibi birden fazla paydaş da diğer paydaşlara karşı açabilir.

Ortaklığın giderilmesi davası iki şekilde gerçekleşir: Aynen Taksim Yoluyla ve Satış Sureti(Açık Arttırma) ile ortaklık giderilebilir.

Aynen Taksim Yoluyla Ortaklığın Giderilmesi: Genellikle izale-i şuyu davası taşınır veya taşınmazın  taksim yoluyla paylaştırılması şeklinde sonuçlanır. Taksim şekli, paylaşım konusu malın kısım kısım bütün ortaklara dağıtılması suretiyle gerçekleştirilir.

Örneğin; 3 adet evin miras kalması durumunda 3 kardeşe denk gelecek şekilde taksimi gerçekleşir.

Satış Suretiyle Ortaklığın Giderilmesi: Taksim yolunun mümkün olmadığı veya paydaşların taksim yolunu tercih etmediği noktada ortaklığın giderilmesi icra kanalı ile mümkün olmaktadır. Satış, açık arttırma yoluyla satış memurluğu veya icra dairesi önünde yapılmalıdır. Açık arttırma sadece paydaşlar arasında yapılır ve açık arttırma sonucunda satış bedeli bütün paydaşlara payları oranında bölüştürülür.

 İZALE-İ ŞUYU DAVASINDA ARABULUCULUĞUN YERİ VE ÖNEMİ

İzale-i Şuyu Davasında, dava açmadan önce arabuluculuğa gitme şartı bulunmaz iken 7445 Sayılı Kanun 5 Nisan 2023 tarihli  Resmi Gazete’de yayımlanmış ve 01.09.2023 tarihi itibariyle yürürlüğe girecek olan  kanun maddesiyle birlikte ortaklığın giderilmesi davasında uyuşmazlığın en başında arabulucuya gitmek zorunlu hale gelmiştir. Söz konusu değişiklikle dava şartı haline gelen arabuluculuk, arabuluculuğa başvurulmaması halinde dava, dava şartı eksikiliği sebebiyle usulden reddedilecektir.

Yargılama Giderleri Bakımından

Ortaklığın giderilmesi isteminde bulunan tarafların, uyuşmazlığın dava yoluyla çözümlenmesi halinde taraflar yüksek yargılama giderleri, dava harç ve masrafları, satışa karar verilmesi halinde ise satış masrafları ile birlikte ağır yükümlülük altında olurken; arabululuculukla uyuşmazlığın giderilmesi durumunda ciddi oranda bu yükümlülükler hafifler.

Uyuşmazlığın Çözüm Süresi Bakımından   

Dava sürecinde tarafları en çok yıpratan husus ise çözüm sürecinin usuli nedenlerle, tebligatlarda yaşanan gecikmelerle uzamasıyken arabuluculukta tarafların işlemleri dava sürecine kıyasla çok daha hızlı sonuç bulur.

Uyuşmazlığın Arabuluculuğa Uygunluk Teşkil Etmesi Bakımından

Ortaklığın Giderilmesi davası, niteliği itibariyle arabuluculuğa en elverişli uyuşmazlıklardan biridir. Davanın temeline baktığımızda tarafların aslında davalı davacıdan çok anlaşmazlığın giderilmesini bekleyen tarafları vardır. Paydaşlar davanın sonucunda kazanmaz ve kaybetmez; keskin rollerin olmadığı bu uyuşmazlığa en uygun çözüm süreci Arabuluculuktur.

Yaşanması Muhtemel Manevi Zararları Azaltması Bakımından

Genellikle ortaklığın giderilmesi davaları, aile ve yakın akrabalık ilişkisi içinde olan taraflar arasında görülür. Davanın, mahkeme süreciyle çözümlenmesi durumunda taraflar kendilerini yüzeysel bir yargılama ve kendilerini açıkça ifade edemediği gergin bir ortamın içinde bulabilir. Bu da aile bağlarının zayıflamasına sebebiyet verebilirken arabuluculuk ile uzlaşılmaya çalışıldığında, tarafların daha fazla bilgi alışverişinde bulunabildiği, güçlü iletişim kurabildiği, daha fazla dinlenebildiği bir yol izlenmiş olur. Bu yolun izlenmesi taraflar arasındaki aile bağlarının korunup yıpranmasının önüne geçer.

Manevi Değeri Olan ve Satılması Zor Eşyalar Bakımından

Dava süreciyle çözümünde aile bireylerinin anısını taşıyan, yadigâr olarak miras kalmış eşyaların icra yoluyla açık arttırmada satılması maddi ve manevi kayıplara yol açabilir. Tarafların arabulucuya başvurması sonucunda söz konusu eşyaların aile içerisinde kalması, icra yoluyla satılmaması bireyler açısından en tatmin edici, manevi zararı en aza indirgeyen seçenektir.